22 Saat Hücre, Keyfi Aramalar, Sağlık Hakkı Engeli: Sincan Hapishanesi’nde Yaşananlar Meclis’te

201200

DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, Sincan Hapishanesi’nde yaşanan hak ihlallerini Meclis gündemine getirdi. Hapishanede insan onuruyla bağdaşmayan uygulamaların hayata geçirildiğini ifade eden Uysal Aslan, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na başvuru yaptı, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yazılı olarak yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Keyfi uygulamalar
Sincan Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan mahpuslar tarafından kendilerine çok sayıda başvuru olduğunu vurgulayan Uysal Aslan, hapishane yönetiminin keyfi uygulamalarla Anayasa’yı ve uluslararası sözleşmeleri açıkça ihlal ettiğini ifade etti.

Uysal Aslan yaptığı başvuru dilekçesinde mahpusların yaşadığı hak ihlallerini şöyle sıraladı:

  • Mahpusların günde 22-23 saat boyunca tek kişilik hücrelerde tutulduğu, havalandırma sürelerinin asgari insan hakları standartlarının dahi gerisine düştüğü,
  • Kürtçe kitaplar da dahil olmak üzere yayınlara erişimin sistematik biçimde engellendiği, kişisel yazı ve notlara keyfi şekilde el konulduğu,
  • Her sevk ve hareketlilikte dört ila sekiz kez detaylı üst aramasına tabi tutulan mahpusların bu uygulamaları “onur kırıcı” olarak tanımladığı,
  • Sabah 09.00’a çekilen görüş saatlerinin, şehir dışından gelen ailelerin mahpuslarla görüşmesini fiilen engellediği,
  • Mahremiyetin ihlal edildiği, infaz memurlarının açık görüşlerde konuşmaları izleyip dinlemeye çalıştığı,
  • Elektrik faturalarının ortak sayaç üzerinden hesaplanarak tüm hapishane yükünün mahpuslara yansıtıldığı,
  • Sağlık hakkına erişimin ciddi biçimde engellendiği, özellikle jandarma personel ve araç eksikliği gerekçesiyle hastane sevklerinin iptal edildiği,
  • Yoksul ve özellikle yabancı uyruklu mahpusların temel ihtiyaçlara dahi erişemediği,
  • Diş tedavileri yıllardır ertelenen ve implant bedelini ödemesine rağmen tedavi edilmeyen ağır hasta mahpusların bulunduğu,
  • Oda değişikliklerinde keyfilik yaşandığı; isteyen mahpusların talepleri görmezden gelinirken, istemeyenlerin odalarının zorla değiştirildiği,

gibi çok sayıda somut ve belgeli hak ihlali dile getirilmiştir.

“Yaşanan ihlaller münferit vaka değil”
Yaşanan ihlallerin münferit vakalar olmadığını, devletin ceza infaz sisteminde kökleşmiş yapısal bir soruna işaret ettiğini vurgulayan Uysal Aslan; “Özellikle Mehmet Maşuk Abay, Sabri Yavuz, Kenan Avcı ve Mehmet Balkaç gibi ağır hasta mahpusların yaşadığı mağduriyetler; sağlık hakkının hapishane pratiğinde nasıl işlevsiz bırakıldığını gözler önüne sermektedir” dedi.

Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu üyelerinin gerçekleştirdiği Sincan Hapishanesi ziyareti sonrası raporun hâlâ kamuoyuyla paylaşılmamış olmasının, cezasızlık ve şeffaflıktan uzak yönetim anlayışını daha da derinleştirdiğine dikkat çeken Uysal Aslan, söz konusu raporun açıklanması ve kamuoyunun bilgisine sunulmasını talep etti.

Uysal Aslan’ın cevaplandırılmasını istediği sorular
Uysal Aslan’ın Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un cevaplandırması talebiyle verdiği soru önergesinde şu soruların cevaplandırılmasını istedi:

  1. Sincan Hapishanesi’nde ağırlaştırılmış müebbet cezası alan mahpusların sadece 1 saat, diğer mahpusların ise 1 saat 50 dakika havalandırmaya çıkarıldığı; kalan zamanın 22-23 saatini tek kişilik hücrede geçirdikleri iddiası doğru mudur?
  2. Hapishane idaresi tarafından “ağırlaştırılmış müebbet” dışında kalan mahpuslara havalandırma süresi hakkında neden herhangi bir açıklama yapılmamaktadır?
  3. Mahpusların kendi aralarında kitap-gazete alışverişinin engellenmesinin yasal gerekçesi nedir?
  4. Hapishane’de mahpuslara keyfi biçimde disiplin cezaları verildiği ve kişisel yazı/dokümanlara aramalarda el konulduğu yönündeki iddialar hakkında bir denetim yapılmış mıdır?
  5. Mahpusların kendi parasıyla aldığı kitapların kendilerine verilmediği ve Kürtçe yayınlara erişimin engellendiği iddiaları doğru mudur? Bu durum, ifade ve anadil haklarının ihlali değil midir?
  6. Mahpusların havalandırma, spor, görüş ve hastane sevki gibi nedenlerle hücrelerinden çıkarıldıkları her aşamada —ikisi dedektörle, ikisi fiziki olmak üzere— toplam dört kez detaylı üst aramasına tabi tutuldukları; hastane sevklerinde ise bu arama sayısının sekize çıktığı, bu uygulamaların sıklığı ve yöntemi nedeniyle mahpuslarca “onur kırıcı” olarak tanımlandığı yönünde ciddi iddialar bulunmaktadır. Bu kapsamda, söz konusu aramaların sıklığı, yöntemi ve gerekçesi Bakanlığınızca nasıl değerlendirilmekte; bu uygulamaların Ceza İnfaz Kurumları Yönetmeliği ve Anayasa’nın 17. maddesinde düzenlenen “insan onuruna uygun muamele” ilkesi ile uyumu denetlenmekte midir?
  7. Mahpusların ailelerinin şehir dışından geldiği hâlde görüş saatlerinin sabah 09.00’a alınarak görüş hakkının fiilen engellendiği iddiası doğru mudur? Görüş saatlerinin şehir dışından gelen görüşçülerin ve mahpusların mağdur edilmemesi adına ileri bir saate alınması konusunda bakanlığınızın bir çalışması veya hapishanelere bu yönlü düzenleme yapılması konusunda bir bilgilendirmesi veya talebi olmuş mudur?
  8. Açık görüşlerde infaz koruma memurlarının görüş alanında bulunarak mahremiyeti ihlal ettiği, mahpusların konuşmalarını dinlemeye çalıştığı iddiası hakkında herhangi bir denetim yapılmış mıdır?
  9. Kantin ürünlerinin fahiş fiyatla satıldığı, kırtasiye malzemelerinin sınırlı olduğu, taleplerin dikkate alınmadığı yönündeki şikâyetlere dair bir denetim süreci var mıdır?
  10. Elektrik faturalarının yüksek geldiği, yalnızca bireysel kullanım değil ortak alan ve sistemlerin elektrik tüketiminin de mahpuslara fatura edildiği doğru mudur? Hücre başına sayaç takılması yönündeki talepler neden karşılanmamaktadır?
  11. Mahpusların gönderdiği taahhütlü mektuplara ilişkin alındı belgesi kendilerine neden verilmemektedir? Bu durum haberleşme hakkının ihlali değil midir?
  12. Hapishane’de radyo bulundurulmasına izin verilmediği ve televizyon yayınlarında sürekli aksaklıklar yaşandığı iddiaları doğru mudur?
  13. Mahpusların hastaneye sevklerinin sistematik biçimde iptal edildiği veya ertelendiği, bu durumun sağlık hakkına ciddi zarar verdiği yönündeki iddialar hakkında Bakanlığınızca herhangi bir inceleme yapılmış mıdır?
  14. Bazı hasta mahpusların sağlık durumları dikkate alınarak infazlarının ertelenmesi, tedaviye erişimlerinin sağlanması ve durumlarının bağımsız bir heyetçe değerlendirilmesi planlanmakta mıdır?
  15. Mahpuslara hastaneye götürülecekleri söylenip sabah iptal edilmesinin ardında jandarma yokluğu gerekçesi gösterilmektedir. Bu gerekçeyi doğrular nitelikte Jandarma Genel Komutanlığı tarafından “personel ve araç yetersizliği” cevabı verilmiştir. Adalet Bakanlığı bu sorunun giderilmesi için Jandarma ile herhangi bir koordinasyon sağlamış mıdır?
  16. Hapishane’de çok sayıda yabancı uyruklu mahpusun temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı, yardım alamadığı ve ciddi yoksunluk yaşadığı iddiaları doğru mudur? Bu mahpuslar için sosyal destek ve yardım mekanizmaları kurulmakta mıdır?
  17. Hapishane’de mahpusların oda değişikliği taleplerinin reddedildiği, ancak talebi olmayanların keyfi biçimde oda değiştirmeye zorlandığı iddiaları doğru mudur?
Exit mobile version