Başpınar işçileri, patronların dayattığı yüzde 30’luk sefalet zammına karşı başlattıkları direnişle emek mücadelesinin önemli bir örneğini sergiliyor. Antep’te 10’dan fazla fabrikada BİRTEK-SEN öncülüğünde örgütlenen işçiler, fiili grevlerle haklarını savunurken, Antep Valiliği’nin aldığı yasak kararıyla eylemleri engellendi. İşçiler, Demokrasi Meydanı’nda yapmak istedikleri açıklamaya polis barikatlarıyla karşılaştı, ancak bu engel onların mücadele azmini kıramadı. Farklı bölgelerden gruplar halinde meydana gelen işçiler, direnişlerine devam etme kararı alarak tüm kamuoyunu desteğe çağırdı.
Boyar, Canan, Çelikaslan, Has Çuval, Şireci, Okkıran, Yalçın Kardeşler gibi fabrikalarda direnişe çıkan işçiler, Demokrasi Meydanı’nda yapılmak istenen açıklamaya katıldı. Direnişte olmayan pek çok fabrikadan işçiler de bu açıklamaya destek verdi. Emek Partisi (EMEP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) işçilerin yanında yer aldı.
İşçiler, yasak kararına ve dayatılan sefalet zammına isyan ederek, “Yasak kararı verenler bize verilen ücretle gelsin geçinsin. Bizim istediğimiz insanca bir yaşam. Bize yaşanacak bir ücret versinler, biz fazlasını istemiyoruz” diyerek taleplerini dile getirdi. BİRTEK-SEN Genel Sekreteri Mikail Kılıçalp ise, “Sendikalaşmayı yasaklamak istiyorlar. Genel başkanımız evinin önünden gözaltına alındı, bunlar bizi yıldıramayacak” diyerek sendikal örgütlenmenin önemine vurgu yaptı.
Polis saldırısı sırasında EMEP Milletvekili İskender Bayhan, “Antep’te patronlar şatafat içinde yaşarken işçiler açlık sınırında çalıştırılıyor. İşçiler haklarını istedikleri için hedef gösteriliyor” diyerek işçi sınıfının yaşadığı adaletsizliği gözler önüne serdi.
Barikatın açılmasını isteyen işçilerle polis arasında yaşanan arbede sonrası işçiler, BİRTEK-SEN binasına yürüdü. Yürüyüşün ardından sendika binasında toplantı yapan işçiler, Başpınar işçileri direniş komiteleri olarak şu açıklamayı yaptı:
🔹 “Başpınar’da patronlar nasıl birlik oluyorsa, biz işçiler de birlik olacağız! Sendikamızın etrafında kenetlenerek haklarımız için mücadele edeceğiz.
🔹 Yüzde 30’luk sefalet zammına karşı direnişimizi sürdürüyoruz. İnsanca bir yaşam için mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
🔹 Başpınar’daki tüm işçileri örgütlenmeye ve birlikte hareket etmeye çağırıyoruz. Gücümüz birliğimizdedir!
🔹 Tüm kamuoyunu, oy verdiğimiz milletvekillerini bu haklı mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz. Uluslararası markaları, büyük sendikaları ve sendikaların genel başkanlarını bu direnişe sahip çıkmaya davet ediyoruz.
🔹 Bu şehrin valisini de emeği için direnen işçilerin karşısında değil, onların sorunlarını çözmeye çağırıyoruz. Bizim derdimiz ekmek davasıdır! Direnişimiz, insanca bir yaşam ve onurlu bir gelecek içindir.”
Başpınar işçilerinin direnişi, emek mücadelesinin sadece ücret artışı talebiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda insanca yaşam ve onurlu bir gelecek için verilen bir mücadele olduğunu gösteriyor. İşçi sınıfının birliği ve dayanışması, bu mücadelenin en büyük gücüdür.