Emperyalist Çıkar Çatışmalarında Ukrayna: AB’nin Silahlanma Planları ve Halkların Bedel Ödediği Savaş

286466

Avrupa Birliği (AB) liderleri, Ukrayna’ya yönelik askeri destek ve bölgesel silahlanma planlarını görüşmek üzere Brüksel’de olağanüstü bir zirve gerçekleştirdi. Toplantıya AB Konseyi Başkanı Antonio Costa’nın yanı sıra Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de katıldı. Zirvede damgasını vuran konu, AB’nin “ReArm Europe Planı” çerçevesinde 800 milyar avroluk bir savaş harcaması yaparak bölgeyi yeniden silahlandırma niyeti oldu. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu planın hem Avrupa’nın savunma kapasitesini artıracağını hem de Ukrayna’nın “egemenlik mücadelesine” destek olacağını savundu.

Ancak bu gelişmeler, emperyalist güçler arasındaki çıkar çatışmalarının bir yansıması olarak görülmelidir. AB’nin Ukrayna’ya yönelik desteği ve silahlanma planları, aslında küresel kapitalizmin çıkarları doğrultusunda şekillenmektedir. Ukrayna, emperyalist güçlerin jeopolitik hesaplarının bir piyonu haline gelmiş durumda. ABD ve AB, Ukrayna üzerinden Rusya’ya karşı bir vekalet savaşı yürütmekte, bu da bölgedeki çatışmaları derinleştirmektedir. AB liderlerinin “Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğü” söylemi, gerçekte emperyalist çıkarların bir örtüsüdür.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un “Ukrayna’ya verilen desteğin sürdürülmesi” yönündeki açıklaması da bu bağlamda değerlendirilmelidir. ABD’nin Trump yönetimi döneminde başlattığı ve şimdi de devam eden baskılar, AB ülkelerini savunma harcamalarını artırmaya zorlamaktadır. Bu durum, Avrupa’nın kendi emperyalist çıkarlarını koruma çabası olarak okunabilir. AB’nin savunma harcamalarını GSYİH’nin yüzde 5’ine çıkarma talebi, silah endüstrisinin kârlarını artırma amacı taşımaktadır.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, AB’nin Ukrayna’ya askeri destek vermesini “NATO’nun savaşa doğrudan katılımı” olarak nitelendirmesi ise durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Lavrov, ABD ve diğer NATO ülkelerinin Ukrayna’ya sağladığı istihbarat ve silah desteği olmadan, Ukrayna’nın uzun menzilli füze kullanamayacağını belirterek, bu desteğin savaşı tırmandırdığını vurguladı. Rusya’nın müzakerelere açık olduğunu ancak güvenlik garantileri talep ettiğini söylemesi, çatışmanın diplomasi yoluyla çözülmesi gerektiğine işaret ediyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un nükleer silah kapasitesini “Avrupa güvenliği” için kullanma planları ise bölgedeki gerilimi daha da artırabilecek bir adım olarak görülüyor. Lavrov’un Macron’u “Napolyon’un çalışmalarını sürdürmekle” suçlaması, Fransa’nın bölgedeki emperyalist hedeflerini açıkça ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak, AB’nin Ukrayna’ya yönelik politikaları ve silahlanma planları, emperyalist güçler arasındaki hegemonya mücadelesinin bir parçasıdır. Ukrayna halkı, bu mücadelenin bedelini ödemekte, bölgedeki çatışmalar ise emperyalist çıkarlar uğruna sürdürülmektedir. Bu süreçte, halkların çıkarları göz ardı edilmekte, barış ve adalet yerine savaş ve istikrarsızlık ön plana çıkmaktadır.

Exit mobile version