Gazi’den 1 Mayıs’a Direnişin İzinde: Katliamlar Unutulmadı, Unutulmayacak!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ümraniye Katliamı’nın 30. Yılında Anma: “12/15 Martlardan Bugüne Mücadele Sürüyor”

Ümraniye katliamının 30. yılında, 1 Mayıs Mahallesi’nde düzenlenen anma yürüyüşü ve etkinlikler, katliamda hayatını kaybedenleri anmak ve devletin baskıcı politikalarına karşı mücadele çağrısı niteliği taşıdı. 15 Mart Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen yüzlerce kişi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Ataşehir Şubesi önünde toplandı. Yürüyüş boyunca, “12-15 Mart Gazi ve 1 Mayıs şehitleri ölümsüzdür” pankartı taşındı ve katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarıyla anıları yaşatıldı.

Yürüyüşte, “Katil HTŞ, işbirlikçi AKP”, “Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz” ve “Faşizme karşı omuz omuza” gibi sloganlar atıldı. Ayrıca, “Gazi için adalet, herkes için adalet” ve “Gazi’de düşene, dövüşene bin selam” yazılı dövizler taşındı. Etkinlik, katliamın yaşandığı yere karanfiller bırakılmasıyla son buldu.

“Devrimciler Bilerek Hedef Alındı”

15 Mart Platformu adına basın açıklamasını okuyan Engin Gürbüz, 12 Mart 1995’te devletin Gazi Mahallesi’ni bilinçli bir şekilde hedef aldığını vurguladı. Gürbüz, “Devrimcilerle ezilenlerin, emekçilerin buluşması, devleti asıl sarsacak olan işçi ve emekçi eylemlerinin büyük dalgasının temelini oluşturuyordu. Devletin asıl korktuğu da tam olarak buydu” dedi. Gazi Mahallesi’ndeki saldırıların, emekçileri yıldırmak yerine büyük bir direnişe yol açtığını belirten Gürbüz, bu direnişin 1 Mayıs Mahallesi’nde de yankı bulduğunu ifade etti.

Gürbüz, Gazi’de 17 kişinin, 1 Mayıs Mahallesi’nde ise İsmihan Yüksel, Hasan Puyan, Genco Demir, İsmail Baltacı ve Hakan Çubuk gibi devrimcilerin devlet tarafından katledildiğini hatırlattı. Ayrıca, bu direnişlerin içinde yer alan ve devlet tarafından gözaltına alınarak katledilen Hasan Ocak’ın mücadelesine de değindi.

Tarihsel Benzerlikler: Halepçe ve Beyazıt Katliamları

Açıklamada, aynı tarihsel dönemde yaşanan 16 Mart 1988 Halepçe Katliamı ve 16 Mart 1978 Beyazıt Katliamı gibi olaylara da atıf yapıldı. Halepçe’de Irak devleti tarafından binlerce Kürt’ün katledildiği, Beyazıt’ta ise devletin kolluk güçlerinin solcu öğrencilere saldırarak 7 öğrenciyi katlettiği hatırlatıldı. Gürbüz, “Ne Halepçe’deki katliam Kürtlere, ne de Beyazıt’taki katliam Türkiyeli emekçilere diz çöktüremedi. Bu katliamların hesaplarını sormak, ezilenlerin ve emekçilerin birincil sorumluluğudur” dedi.

Suriye’deki Katliamlara Karşı Mücadele Çağrısı

Gürbüz, bugünkü Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Suriye’deki emekçilere ve ezilenlere yönelik saldırıları desteklediğini belirtti. Özellikle HTŞ gibi çetelerin Alevilere ve Kürtlere yönelik katliamlarının arttığına dikkat çeken Gürbüz, bu katliamların en büyük ortağının AKP iktidarı olduğunu ifade etti. “Suriye’deki bu katliamlara karşı çıkmak, bu topraklardaki demokrasi güçlerinin ertelenemez sorumluluğudur. Bunun en etkili yolu, bu çeteleri besleyen ve destekleyen AKP iktidarına karşı mücadele etmektir” şeklinde konuştu.

AKP’nin Alevi Düşmanlığı ve Sivas Katliamı

Açıklamada, AKP iktidarının Alevilere yönelik düşmanlığının 1993 Sivas Katliamı sanıklarının beraat ettirilmesi gibi örneklerle sürdüğü belirtildi. Gürbüz, “Bugünkü iktidar, Alevilerin düşmanı olduğunu her fırsatta ortaya koymaktadır. Sivas Katliamı’nın sanıklarının beraat ettirilmesi, bu düşmanlığın en somut örneklerinden biridir” dedi.

Devletin Sindirme Politikalarına Karşı Direniş

Açıklamada, AKP iktidarının ESP ve HDK gibi muhalif yapılara yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonlarıyla sindirme politikası izlediği ifade edildi. Gürbüz, “Devletin bu saldırılarına karşı 12/15 Martlarda aldığı dersi ona tekrar hatırlatmak gerekir. Teslim alamadığı katliamlarla sindirmeye çalıştığı ezilenler ve emekçiler, devletin kolluk güçlerini kendi karakollarına sığınmak zorunda bıraktı. Bundan sonra da aynısını yapmaya fazlasıyla muktedirdir” dedi.

“Bedel Ödedik, Bedel Ödeteceğiz!”

Açıklama, “Bedel Ödedik Bedel Ödeteceğiz!”, “Gazide Düşenler Kavgamızda Yaşıyor!” ve “1 Mayısta Düşenler Kavgamızda Yaşıyor!” sloganlarıyla son buldu.

Örgütleyen ve Destekleyen Kurumlar

Etkinliği örgütleyen kurumlar arasında Anadolu Yakası Dersimliler Derneği, ESP (Ezilenlerin Sosyalist Partisi), KÖZ, Partizan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ve SMF (Sosyalist Meclisler Federasyonu) yer aldı. Yürüyüşe destek veren kurumlar ise şunlar oldu: DHP (Demokratik Halk Platformu), Mayısta Yaşam Kooperatifi, Mazgirtliler Derneği, Çaz-Der (Çemişgezekliler Derneği), Köşk-Der, KAR-DEF (Kızılbaş Alevi Dernekleri Federasyonu), SODAP (Sosyal Dayanışma ve Araştırma Platformu), EMEP (Emek Partisi) ve DEM Parti (Demokrasi ve Eşitlik Partisi).

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.