Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Antalya Temsilciliği, 2025 yılının ilk beş ayında Antalya ve çevresindeki beş hapishanede yaşanan ciddi hak ihlallerini ortaya koyan kapsamlı bir rapor yayınladı. Antalya Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesi, Antalya S Tipi, Manavgat S Tipi, Burdur Yüksek Güvenlikli ve Alanya L Tipi Kapalı Hapishaneleri’nde kalan mahpusların maruz kaldığı sistematik ihlaller, raporla belgelendi.
ÖHD’nin hapishane komisyonunda görev yapan avukatlar tarafından hazırlanan rapor, mahpusların sağlık hakkından mahrum bırakılması, anadilde iletişimin engellenmesi, onur kırıcı muameleler ve temel ihtiyaçların karşılanmaması gibi ağır ihlalleri gözler önüne serdi. Raporda, bu ihlallerin acilen sona erdirilmesi için yetkililere çağrı yapılırken, somut talepler şu şekilde sıralandı:
1. Sağlık Hakkı Engelleniyor: Ağız İçi Araması ve Kelepçeli Muayene Skandalı
- Mahpusların hastaneye sevkleri, ağız içi araması gibi tacizvari uygulamalar nedeniyle engelleniyor. Hapishane idareleri, bu aramaları kabul etmeyen mahpusları cezalandırıyor ve tedavi hakkından mahrum bırakıyor.
- Kelepçeli muayene ve kelepçeli sevk uygulamaları, mahpusların insan onurunu hiçe sayan bir yaklaşımla sürdürülüyor. Adalet Bakanlığı dışındaki kurumlar, “güvenlik” gerekçesiyle bu uygulamaları meşrulaştırmaya çalışıyor.
2. İnsanlık Dışı Uygulamalar: Çıplak Arama, Tecrit ve Keyfi Sayımlar
- Çıplak arama, tecrit ve ayakta zorla sayım gibi uygulamalar, mevzuattaki boşluklar nedeniyle hapishane idarelerince keyfi şekilde uygulanıyor.
- İnfaz kanunundaki belirsiz ifadeler, bu tür ihlallere zemin hazırlıyor. Acilen yeni düzenlemeler yapılarak, insan onuruna aykırı uygulamalar yasaklanmalı.
3. Ağır Hasta Mahpuslar İçin Acil Önlem Şart
- Yaşamını tek başına sürdüremeyecek durumda olan mahpusların infazları ertelenmeli, tutuklular ise derhal serbest bırakılmalı.
- Kronik hastalığı bulunan mahpuslar, sağlık hizmetlerine erişimde ciddi engellerle karşılaşıyor. Bu durum, ölümcül sonuçlara yol açabilecek boyutta.
4. Temel İhtiyaçlar Karşılanmıyor: Su Krizi ve Beslenme Sorunu
- Birçok hapishanede temiz suya erişim uzun süredir çözülemeyen bir sorun. Mahpuslar, hijyenik olmayan koşullarda yaşamak zorunda bırakılıyor.
- Yetersiz ve dengesiz beslenme, mahpusların sağlığını tehdit ediyor. Vejetaryen veya diyet gerektiren mahpuslara uygun yemek verilmiyor, hatta zorla yemek yedirildiği iddiaları var.
5. Sağlık Personeli Eksikliği ve Hasta Nakil Sorunları
- Hapishanelerde yeterli sağlık personeli bulunmuyor. Mahpusların hastanelere sevki ise hijyenik olmayan araçlarla yapılıyor.
- Bulaşıcı hastalık riskine karşı gerekli önlemler alınmıyor. Bu durum, salgın tehlikesini artırıyor.
6. İletişim Yasakları ve Hukuki Süreçlerde Keyfilik
- Mahpusların aile ve avukatlarıyla görüşmesi keyfi şekilde engelleniyor. Özellikle sevk ve sürgün gibi olağanüstü durumlarda iletişim tamamen kesiliyor.
- Kürtçe mektupların sansürlenmesi, anadilde iletişim hakkının ihlali anlamına geliyor.
7. Koşullu Salıverme Engelleri ve Yasaklar
- Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri Yönetmeliği, mahpusların koşullu salıverilmesinin önüne keyfi engeller çıkarıyor. Bu yönetmelik derhal kaldırılmalı.
- Terörle Mücadele Kanunu gibi ayrımcı yasalar nedeniyle hapishanede tutulan kişiler, “ıslah edilmesi gereken suçlular” muamelesi görüyor. Bu yaklaşım, düşman ceza hukuku mantığının bir sonucu.