18 Şubat Salı günü İstanbul merkezli olarak gerçekleştirilen ve Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınan 54 kişiden 35’i tutuklama, 13’ü ise ev hapsi talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme sürecinin ardından 30 kişi tutuklanırken 13 kişi için ev hapsi kararı verildi. İki kişi hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar çıktı.
Tutuklananlar ve Ev Hapsi Talepleri
Tutuklama talebiyle mahkemeye çıkarılanlar arasında gazeteciler, siyasetçiler, sanatçılar ve insan hakları savunucuları yer alıyor. Gazeteciler Elif Akgül, Yıldız Tar ve Ercüment Akdeniz, sanatçı Pınar Aydınlar ile DSİP Eş Genel Başkanı Şenol Karakaş, tutuklanan isimler arasında öne çıkıyor. Ev hapsi talebiyle mahkemeye sevk edilenler arasında ise Filor Uluk Benli, Nurcan Kaya, Ender İmrek ve Yıldız İmrek gibi isimler bulunuyor.
Tutuklananlar arasında Atila Özdoğan, Ece Yıldız Karabacak, Özlem Feza Seser Bayram, Yakup Kadri Karabacak, Ayşe Bengi Çelik, Dilek Posl, Erkin Barın Göynülüler, Kardelen Taş, Melek Kızılocak ve Şengül Erdoğan gibi isimler yer alıyor. Ayrıca, Elif Akgül, Ayşe Panuş, İlknur Melengeç ve Mehmet Saltoğlu da tutuklananlar arasında. Duygu Karadayı, Filiz Çay ve Mürvet Hande Bulut gibi isimler hakkında ise adli kontrol kararı verildi.
HDK ve Destekçilerinden Tepkiler
Operasyonun ardından İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, gözaltına alınanlar için bir basın açıklaması düzenledi. HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, yaptığı konuşmada, “Neden 14 yıl sonra HDK hedef alındı? Bu ülkede yargı bağımsız ve tarafsız değil ama özgür de değil; hakimler de özgür değil. Hiçbirimizin özgür olması onların işine gelmez” dedi. Beştaş, HDK’nin demokrasi mücadelesinden vazgeçmeyeceğini belirterek, “Tüm arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar durmayacağız, soluklanmayacağız, direneceğiz” ifadelerini kullandı.
SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş ise yaptığı konuşmada, “Biz HDK bileşeni değiliz ama dayanışma için buradayız” diyerek operasyona tepki gösterdi. Taş, “Abdullah Öcalan ile Orta Doğu’da barış müzakeresi yapanlar burada kent uzlaşısını cezalandıramaz. Bizi yıllardır tutukluyorsunuz ama ne değişti? Kim korkuyor? Madem bu iktidar güçlü neden bu işlerin peşinde koşuyor. Demek ki iktidar güçsüz ve korku içinde. AKP-MHP iktidarına karşı birleşik bir muhalefeti inşa etmeliyiz” şeklinde konuştu.
Operasyonun Gerekçeleri ve Hukuki Süreç
Operasyonla ilgili resmi bir açıklama yapılmazken, savcılık tarafından tutuklama ve ev hapsi taleplerinin “yasa dışı faaliyetlere karşı alınan önlemler” kapsamında olduğu belirtildi. Yetkililer, operasyonun “ülkenin güvenliği ve kamu düzeni” için gerekli olduğunu vurguladı. Ancak operasyonun zamanlaması ve kapsamı, muhalefet tarafından “siyasi bir hamle” olarak değerlendirildi.
Toplumda ve Uluslararası Çevrelerde Yansımalar
Operasyon, Türkiye’deki insan hakları örgütleri ve uluslararası gözlemciler tarafından da yakından takip ediliyor. Bazı uluslararası kuruluşlar, tutuklamaların “ifade özgürlüğü ve siyasi muhalefet üzerinde baskı” olarak değerlendirilebileceği yönünde açıklamalar yaptı. Yerel medyada ise operasyonun gerekçeleri ve sonuçları hakkında farklı yorumlar yapıldı. Bazı kesimler operasyonu “devletin meşru bir güvenlik önlemi” olarak savunurken, diğerleri “siyasi muhalefetin susturulması” olarak eleştirdi.
Sonuç ve Beklentiler
HDK operasyonu, Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Tutuklamalar ve ev hapsi kararları, hem hükümet hem de muhalefet tarafından farklı şekillerde yorumlanırken, toplumda da tartışmalara neden oldu. Önümüzdeki günlerde, operasyonun hukuki süreçleri ve siyasi etkileri yakından takip edilecek gibi görünüyor. HDK ve destekçileri, tutuklananların serbest bırakılması için mücadelelerine devam edeceklerini açıkladı.
