Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2024 Yolsuzluk Algı Endeksi raporu, kapitalist sistemin yozlaşmış ve çürümüş yapısını bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye, 180 ülke arasında 34 puan ile 107’nci sırada yer alarak, burjuvazinin ve onun işbirlikçi devlet aygıtının yolsuzlukla nasıl iç içe geçtiğini bir kez daha ortaya koydu.
Endeks, kamu sektöründeki yolsuzluk algısını ölçüyor gibi görünse de, aslında kapitalist sistemin doğasında var olan sömürü ve yozlaşmanın bir yansımasıdır. 0 puan en yük yolsuzluk algısını temsil ederken, 100 puan ise en düşük yolsuzluk algısını ifade ediyor. Ancak bu puanlar, emperyalist merkezlerin kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirdiği bir dünya düzeninin göstergesidir.
Danimarka, 90 puan ile bir kez daha listenin başında yer alırken, Finlandiya ve Singapur gibi ülkeler de üst sıralarda kendine yer buldu. Ancak bu ülkelerin “yolsuzluk algısının düşük” olması, onların sömürü düzeninden azade olduğu anlamına gelmiyor. Tam tersine, bu ülkeler, emperyalist sistemin merkezinde yer alarak, dünya halklarının sömürüsü üzerinden kendi refahlarını inşa ediyorlar.
Türkiye’nin 107’nci sırada yer alması ise, burjuvazinin ve onun devlet aygıtının halkın emeğini sömürerek, yolsuzluk ve rüşveti bir sistem haline getirdiğini gösteriyor. Kapitalist düzenin Türkiye’deki temsilcileri, halkın kaynaklarını yağmalayarak, kendi çıkarlarını ön planda tutuyor. Bu durum, sınıf mücadelesinin ne kadar acil ve gerekli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Raporda, çatışmaların yaşandığı ve demokratik kurumların zayıf olduğu ülkelerin en alt sıralarda yer aldığı belirtiliyor. Güney Sudan, Somali ve Venezuela gibi ülkeler, yolsuzluk algısının en yüksek olduğu ülkeler olarak kaydedilmiş. Ancak bu ülkelerin durumu, emperyalist güçlerin müdahaleleri ve sömürü politikalarıyla doğrudan bağlantılıdır. Emperyalistler, bu ülkelerdeki iç çatışmaları kışkırtarak, kaynaklarını yağmalamakta ve halkları sefalete sürüklemektedir.
Suriye, Libya, Yemen ve Kuzey Kore gibi ülkeler de en düşük puanları alan ülkeler arasında yer alıyor. Ancak bu ülkelerin durumu, emperyalist abluka ve saldırganlık politikalarının bir sonucudur. Özellikle Suriye ve Yemen’de yaşanan insanlık dramı, emperyalist güçlerin bölge halklarına karşı yürüttüğü savaşın bir yansımasıdır.
Yolsuzluk Algı Endeksi, kapitalist sistemin çürümüş yapısını bir kez daha gözler önüne seriyor. Ancak bu durum, halkların mücadelesiyle aşılabilir. Yolsuzluğun kaynağı olan kapitalist sistem, işçi sınıfının ve emekçi halkların örgütlü mücadelesiyle yıkılmalıdır. Yolsuzluğun olmadığı, sömürünün son bulduğu bir dünya ancak sosyalist bir devrimle mümkündür.