13 Mayıs 2014’te Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen ve Türkiye’nin en büyük iş cinayetlerinden biri olarak tarihe geçen maden faciasının üzerinden 11 yıl geçti. 301 maden emekçisinin hayatını kaybettiği bu karanlık gün, her yıl olduğu gibi bu yıl da acı, öfke ve adalet talepleriyle anıldı.
“Bu Kalabalık Değil, Yüreklerin Çığlığı”
Soma Katliamı’nın 11. yılında, siyasi partiler, sendikalar, meslek örgütleri ve kayıp yakınları Cengiz Topel Meydanı’nda buluştu. Ellerinde “Unutmadık, unutturmayacağız”, “Soma için adalet”, “Balıkesir için adalet” yazılı pankartlarla Beşyol Madenci Anıtı’na yürüyen kalabalık, “Katiller hesap verecek!”, “Soma’nın hesabı sorulacak!” sloganlarıyla yargıdaki skandalları bir kez daha hatırlattı. DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de katıldığı anmada, adaletin hâlâ yerini bulmadığının altı çizildi.
Can Çolak: “Adalet Terazisi Kırıldı, Ama Biz Yılmayacağız”
Facianın simge isimlerinden Uğur Çolak’ın ağabeyi avukat Can Çolak, yargı sürecindeki çarpıklıkları şu sözlerle anlattı:
“11 yıldır adaletin peşindeyiz, ama adalet bize hâlâ uzak. Mahkeme salonlarında oyunlar oynandı, gerçekler gizlendi. İlk duruşmada vicdanlı bir hakim vardı, ama karar aşamasında onu apar topar başka bir yere gönderdiler. Yerine gelen hakim, ‘bilinçli taksir’ diyerek katliamı örtbas etmeye çalıştı. Yargıtay bu kararı bozdu, ama yeniden yargılama süreci bile halka rağmen yürütülüyor. Biliyoruz ki, bu ülkede işçilerin canı ucuz, patronların cezası yok! Ama biz pes etmeyeceğiz. 13 Mayıs artık bir tarih değil, bir mücadele günüdür!”
Gökhay Çakır: “Onlar Bizim Nefesimizdi, Nefesimiz Kesilmeyecek!”
Bağımsız Maden İşçileri Sendikası Başkanı Gökhay Çakır, direnişin sembol isimlerinden biri olarak şunları söyledi:
“Bazıları bizi ‘Bir avuç insan’ diye küçümsüyor. Ama biz, 301 canın sesiyiz! Onlarla birlikte kazma salladık, ekmek paylaştık, aynı kaderi soluduk. Şimdi onların hesabını sormak için buradayız. Devlet, ‘Kaza’ diyerek sorumluları akladı, ama biz biliyoruz: Bu bir cinayettir! Unutturmak isteyenlere inat, her yıl daha gür haykıracağız: SOMA UNUTULMAZ!”
Zindandaki Avukatlardan Sessiz Çığlık: “Hesap Soracağız!”
Soma davasında mücadele eden ve şu an siyasi tutuklu olan avukatlar Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay’ın cezaevinden gönderdiği mesajlar okundu. Kozağaçlı ve Atalay, yazılarında şu ifadelere yer verdi:
“Soma sadece bir facia değil, emek sömürüsünün en vahşi örneğidir. Aynı sistem, Aladağ’da, Ermenek’te, Çorlu’da da işçileri katletti. Biz tutsak olsak da, bu mücadele sürüyor. Soma’nın hesabı, tüm katliamların hesabı mutlaka sorulacak!”
Özgür Özel: “Yargı, Patronların Hizmetinde”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Soma davasında yaşanan hukuk skandalını şöyle özetledi:
“Bu ülkede işçi ölümleri kader değil, tercihtir! Soma’da da aynısı oldu. İş güvenliği önlemleri alınmadı, denetimler yapılmadı, sonuç 301 can! Mahkeme sürecinde gerçekler çarpıtıldı. Yargıtay’ın ‘Burada olası kast vardır’ dediği karar, yeniden görülmeli. Ama iktidar, patronların yanında saf tuttuğu için adalet tecelli etmiyor. Biz diyoruz ki: Soma bir dönüm noktasıdır! Bu katliamın hesabı sorulmadan, yeni Soma’lar engellenemez!”
301 Mezar Başında And İçildi: “Mücadele Sürüyor!”
Konuşmaların ardından 301 madenci için saygı duruşunda bulunuldu ve mezarları ziyaret edildi. Madencilerin aileleri, “Hepiniz bir gün bu topraklarda yatacaksınız, ama bizim çocuklarımızın yüzü kara değil!” diyerek adalet ısrarını bir kez daha dile getirdi.
Bu katliam, sermayenin işçi hayatını nasıl hiçe saydığının kanıtıdır. 11 yıldır süren adalet arayışı gösteriyor ki:
“Unutanlar aslında kaybedenlerdir. Biz unutmadık, unutturmayacağız!”
