Türk Metal Sendikası Emek Şubesi’nin Renault fabrikasında düzenlediği temsilcilik seçimleri, işçi sınıfının demokrasi ve hak mücadelesinin ne denli zorlu koşullarda ilerlediğini bir kez daha gözler önüne serdi. Emek Şubesi delege adayı Levent Turgut, fabrika yönetimi tarafından bilinçli bir şekilde içeri alınmayarak oy kullanma hakkı engellendi. Bu durum, sermaye sınıfının işçi sınıfının örgütlü mücadelesini bastırmak için ne tür yöntemlere başvurduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Levent Turgut, daha önce şube başkanlığına aday olduğu için işten çıkarılmış ve sendikal mücadelesi nedeniyle hedef haline getirilmiş bir işçi. İşten çıkarılmasının ardından açtığı hukuki davayı kazanarak işe iade hakkı elde etmiş olsa da, süreç devam ettiği için halen fabrikada çalışmıyor. Ancak sendika üyeliği devam eden Turgut, bu kez şube delegeliğine aday oldu. Adaylığı kabul edilmesine rağmen, seçim günü fabrikaya alınmayarak oy kullanması engellendi. Bu durum, işçi sınıfının örgütlü mücadelesine yönelik açık bir saldırı niteliği taşıyor.
Turgut, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Şube delegeliğine aday olabiliyorum ama kendime oy kullanamıyorum. Bu, işçi sınıfının demokrasi mücadelesine yönelik bir engellemedir. Sendikal haklarımızı kullanmamızın önüne geçilmeye çalışılıyor. Ancak bu hukuksuzluğu kabul etmeyeceğiz. Gerekirse yargıya taşıyacağız ve seçimlerin iptal edilmesini sağlayacağız.”
Bu olay, işçi sınıfının sendikal örgütlenme ve demokrasi mücadelesinin sermaye sınıfı tarafından nasıl baskılandığının çarpıcı bir örneği. Renault fabrikasında yaşananlar, işçi sınıfının haklarını korumak ve demokratik haklarını kullanmak için verdiği mücadelenin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Levent Turgut’un mücadelesi, tüm işçi sınıfı için bir ilham kaynağı olmalı ve bu tür hukuksuzluklara karşı örgütlü bir direnişin gerekliliğini bir kez daha ortaya koymalıdır.
Temsilcilik seçimleri bugün sona ererken fabrikada oy sayımı devam ediyor. Ancak bu süreçte yaşananlar, işçi sınıfının örgütlü mücadelesinin önündeki engellerin ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Levent Turgut’un mücadelesi, tüm işçi sınıfının mücadelesidir ve bu mücadele, sermaye sınıfının baskılarına rağmen kazanılmaya mahkumdur!