Kadir Has Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nden öğrenciler, bugün DİSK Genel Merkezi önünde toplanarak 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanması çağrısı yaptı.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin bu yıl 1 Mayıs’ı Kadıköy’de karşılama kararına sert tepki gösteren öğrenciler, “Taksim bir ‘alan’ değil, bir iradedir. Ve bu irade, bizimdir” vurgusu yaptı.
“1 Mayıs Taksim’dir, Taksim 1 Mayıs’tır” diyen üniversiteliler, meydanın işçi sınıfının tarihsel mücadelesindeki yerini hatırlattı:
“Taksim; iş cinayetlerinde yitirdiklerimizin, geleceği çalınmış işçi çocukların, sömürü çarkında sıkışmış göçmen emekçilerin, sesi susturulan öğrencilerin, tutuklu şehir plancılarının, akademisyenlerin, siyasi tutsakların, yani bu düzenin tüm ‘artık insanlarının’ ortak hafızası, ortak isyanıdır.”
“Kayyım Düzenine Karşı Taksim’deyiz”
19 Mart’tan bu yana üniversitelerde büyüyen isyanın parçası olduklarını belirten öğrenciler, “Kayyım düzenine karşı yükselen ‘Biz varız!’ haykırışının taşıyıcıları olarak, irade mücadelesinin bir parçası olarak Taksim’de olacağız” ifadelerini kullandı.
Eylemde, “Öğrenciler Taksim’de, DİSK nerede?”, “Emekçiler Taksim’de, DİSK nerede?” sloganları atılırken, öğrenci temsilcileri taleplerini iletmek üzere DİSK yönetimiyle görüştü.
“Bu Borcu Başka Bir Meyanda Ödeyemeyiz”
Öğrenciler, açıklamalarında Taksim’in neden vazgeçilmez olduğunu şu sözlerle anlattı:
“Yargılanan şehir planlamacılarının, üniversitelerde güvencesizliğe, kayyımlara, bilim düşmanlığına karşı ses çıkaran öğrencilerin, kâr hırsıyla öldürülen işçilerin, çöken şantiyelerin altında kalan genç bedenlerin, emekleriyle hayatta kalmaya çalışan göçmen işçilerin, çocuk işçiliğin karanlığında kaybolan bir kuşağın ve en önemlisi 1 Mayıs 1977’de Taksim’de katledilen 34 emekçinin anısının sorumluluğuyla Taksim’de olacağız. Çünkü bu borcu başka bir meydanda ödeyemeyiz.”
“Taksim Yasağına Boyun Eğmeyeceğiz”
Taksim yasağını meşru gösteren anlayışa da, bu yasağı kabullenen suskunluğa da isyan ettiklerini vurgulayan öğrenciler, “Bizler, 1 Mayıs 2025’te Taksim Meydanı’nda olacağımızı ilan ediyoruz. Bu bir davet değil; bir borç bildirgesidir. Borçluyuz. İşçilere, dostlarımıza, kaybettiklerimize, kendimize” diyerek sözlerini tamamladı.
