Saray Rejiminin Sefalet Dayatmasına Karşı Eylem Kararı Alan Türk-İş, Erteleme Kararıyla İşçi Sınıfına İhanet Etti!
AKP-MHP iktidarının kamu emekçilerine yönelik ekonomik saldırılarına karşı alınan eylem kararı, Türk-İş yönetiminin son hamlesiyle bir kez daha rafa kalktı. TÜHİS’in (Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası) dayattığı açlık ücretlerine karşı tepkiler büyürken, sendika bürokrasisi “milli hassasiyet” gerekçesiyle eylemleri erteledi.
Patron Sendikası TÜHİS’in Alaycı Teklifi: “Yıllık %17 Zam” ile Açlığa Mahkum Etme Politikası
Kamu İşveren Sendikası TÜHİS, 2025 yılı için yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde, işçilere yönelik açık bir alay ve hakaret niteliğindeki teklifi masaya koydu. İlk altı ay için %16, ikinci altı ay için %8 zam öneren TÜHİS, sonrasında sadece %1’lik bir artışla toplamı %17’ye tamamlayarak, kamu emekçilerinin yüzüne gülmeye çalıştı.
Enflasyonun %100’leri aştığı, temel gıda fiyatlarının her geçen gün katlandığı bir dönemde, bu teklifin anlamı açık: “Açlığa razı olun!” dayatması.
Türk-İş Yönetimi: “Öfkeyi Görüp Eylem Kararı Aldık, Ama Vazgeçtik!”
Kamu emekçilerinin TÜHİS’in bu küstah teklifine ve Türk-İş’in sessizliğine karşı yükselen tepkisi, sendika yönetimini zorunlu olarak eylem kararı almaya itti. Ancak, daha eylemler başlamadan, Türk-İş yönetimi “askerlerin metan gazı zehirlenmesi” gerekçesini öne sürerek eylemleri erteledi.
Bu hamle, sendika bürokrasisinin ne ilk ne de son ihaneti. AKP-MHP iktidarının oyalamacı politikalarına her seferinde uyum sağlayan Türk-İş yönetimi, fiili mücadeleden kaçarak emekçilerin hak arayışını baltalıyor.
Sendika Ağalarının Gerçek Yüzü: “Milli Hassasiyet” Maskesi Altında İşçi Düşmanlığı
Türk-İş yönetimi, “ülkenin hassas gündemi” bahanesiyle eylemleri ertelediğini açıklarken, aslında Saray rejiminin ekonomik kıyım politikalarına hizmet ettiğini bir kez daha gösterdi.
Oysa gerçek şu: Sendika ağaları, işçi sınıfının değil, iktidarın ve patronların çıkarlarını savunuyor.
