Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), son dönemde proje okullarında gerçekleştirdiği toplu sürgünlerle eğitimi siyasi kadrolaşma alanına çevirdi. İstanbul başta olmak üzere pek çok ilde, özellikle muhalif seslerin susturulduğu, sendikalı ve hak arayışında olan öğretmenlerin hedef alındığı bir operasyon yürütülüyor. Sosyal medyada patlak veren tepkilere göre, onlarca nitelikli eğitimci, “liyakat” maskesi altında sırf görüşleri yüzünden görevden uzaklaştırılıyor.
Eğitim Sen’den Sert Tepki: “Bu Bir Hukuksuzluk ve Siyasi Tasfiyedir!”
Eğitim-Sen, yaptığı açıklamada MEB’in skandal uygulamalarını sert bir dille kınadı: “Mülakat adı altında yandaş kayırmacılık yapılıyor. Proje okulları, iktidara yakın isimlerin atandığı, muhaliflerin ise sürgün edildiği birer siyasi arka bahçeye dönüştürülmüştür. 2025 atamaları da bu kirli düzenin devamı oldu. Yüzlerce deneyimli öğretmen, ‘Bakanlık takdiri’ adı altında hukuksuzca görevden alınırken, eğitim sistemi çürümeye terk ediliyor!”
Öğrenciler İsyan Ediyor: “Öğretmenlerimizi Vermeyeceğiz!”
Sürgün haberleri üzerine öğrenciler harekete geçti. Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi ve İstanbul Atatürk Lisesi gibi köklü okulların öğrencileri, sosyal medyadan “Hocamızın peşindeyiz!”, “Sessiz kalmayacağız!” mesajlarıyla eylem çağrısı yaptı. Öğrencilerin tepkisi, MEB’in bu hamlesinin toplumsal infiale yol açtığını gözler önüne seriyor.
İşte Sürgün Listesi: Hangi Okulda Kaç Öğretmen Haksızca Görevden Alındı?
- Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi: 35 öğretmen
- Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi: 30+ öğretmen (açıkça siyasi temizlik!)
- Süleyman Nazif Anadolu Lisesi: 30+ öğretmen
- Küçükçekmece Gazi Anadolu Lisesi: 14 öğretmen
- Florya Tevfik Ercan Anadolu Lisesi: 14 öğretmen
- Eyüp Anadolu Lisesi: 8 öğretmen
- Samandağ Atatürk Anadolu Lisesi: 6 öğretmen
Ankara Atatürk Lisesi, İzmir Atatürk Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi gibi sembol okullarda da sayısı belirsiz sürgünler yaşanırken, MEB’in bu kararları hangi gerekçeyle aldığı hâlâ açıklanmadı!
MEB Cevap Vermek Zorunda!
Bu uygulamalar, “eğitimde liyakat” iddialarını tamamen çürütüyor. Öğretmenlerin sendikal kimlikleri ve siyasi görüşleri nedeniyle cezalandırılması, açık bir hukuk skandalıdır. MEB, derhal şu sorulara yanıt vermelidir:
- Bu atamalar hangi kriterlere göre yapıldı?
- Neden özellikle sendikalı ve muhalif öğretmenler hedef alınıyor?
- Eğitimin niteliği, siyasi kayırmacılık uğruna feda mı ediliyor?
Susmak, suça ortak olmaktır! Eğitim camiası ve kamuoyu, bu haksız uygulamalara karşı sesini yükseltmeye devam edecek!