Hacettepe Üniversitesi öğrencileri, HÜDA-PAR’ın Meclis’e sunduğu ve LGBTİ+ bireylerin temel haklarını hedef alan yasa teklifine karşı kampüslerinde bir araya gelerek seslerini yükseltti. Öğrenciler, yaptıkları açıklamada, “Bu teklif, yalnızca LGBTİ+ topluluğuna değil, tüm toplumun özgürlük alanına yönelik bir tehdittir” mesajını verdi.
“Biyolojik Cinsiyet Dayatmasına Karşı Mücadele”
Yemekhane önünde okunan basın metninde, teklifin ayrımcı içeriği detaylandırılarak, “Bu yasa, bireylerin kimliklerini ve bedenlerini kontrol altına almayı amaçlıyor. Biyolojik cinsiyetin hukuki bir yaptırıma dönüştürülmesi, cinsiyet geçiş süreçlerinin zorlaştırılması ve LGBTİ+ görünürlüğünün ‘hayasızlık’ olarak nitelenmesi, devlet eliyle nefreti kurumsallaştırma girişimidir” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, son dönemde artan hak ihlallerine de dikkat çekilerek, “Trans bireylerin hormon tedavilerine erişiminin engellenmesi, sezaryen hakkının kısıtlanması ve kadınların bedensel özerkliğinin yok sayılması, iktidarın toplumsal cinsiyet eşitliğine bakışını gösteriyor” denildi.
“İstanbul Sözleşmesi Uygulansın, Nefret Yasaları Geri Çekilsin”
Öğrenciler, kadın cinayetlerinin ve LGBTİ+ bireylere yönelik şiddetin arttığı bir dönemde, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının önemini vurguladı: “İktidar, kadınların nasıl doğum yapacağına, LGBTİ+’ların nasıl var olacağına karışmak yerine, Anayasa’nın eşitlik ilkesini hayata geçirmelidir. Narin, Gülistan, Hande ve daha nicelerinin hesabı sorulmadan, ‘güvenli yaşam’ vaatleri inandırıcı olamaz.”
“Dayanışmayla Kazanacağız”
Eylemin finalinde, “Kimliklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Üniversitelerden başlayarak tüm toplumda nefrete karşı örgütlenmeye devam edeceğiz” çağrısı yapıldı. Öğrenciler, barışçıl protestolarını “Yaşam Haktır, Hakkımızı Alana Kadar Mücadele Ediyoruz” sloganıyla sonlandırdı.
